Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki’den Hatay’da yatay mimari önerisi

admin

Moriwaki, Hatay Orman Bölge Müdürlüğü Kırsal Kalkınma Merkezi’nde düzenlenen “Uluslararası Yüksek Deprem ve Afet Konferansı”na katıldı.

Farklı üniversitelerden akademisyenlerin de yer aldığı etkinlikte, katılımcıların depremlerle ilgili soruları yanıtlandı.

Moriwaki, programın ardından gazetecilere, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremler ile Japonya’da 1 Ocak’ta meydana gelen sarsıntının benzer şiddette olduğunu söyledi.

Kaçak yapılaşmanın önlenmesinin önemini vurgulayan Moriwaki, afetlere karşı eğitimlerin zorunlu olması gerektiğini savundu.

Moriwaki, depremlerin Hatay’da büyük yıkıma neden olduğunu işaret ederek, “Daha önce kente 10 kere gelmiştim. Burası kültür şehri, çok yazık oldu. Şehri yavaş yavaş düzeltmek gerekir” dedi.

Yapılacak konutların 4 katı geçmemesi gerektiğini dile getiren Yoshinori Moriwaki, “Bundan sonra ova kesiminde inşaat yapılırken 4 katı geçmemek lazım. Mümkünse yüksek kesimlerde yapılaşma olmalı. Kentteki binalar yatay mimariye uygun, 2-3 katlı yapılırsa daha iyi olur” diye konuştu.

Moriwaki, Hatay’da büyük çaplı deprem beklemediğini kaydetti.

YATAY MİMARİ NEDİR?

Yatay mimari, binaların ve yapıların tasarımında yükseklikten ziyade genişliğe ve uzunluğa odaklanan bir mimari yaklaşımdır. Bu yaklaşım, genellikle alçak binalar, geniş açık alanlar ve doğal çevreyle bütünleşik tasarımlar ile karakterizedir. Yatay mimari, şehir planlamasından bireysel yapı tasarımlarına kadar çeşitli ölçeklerde uygulanabilir ve bazı temel özellikleri şunlardır:

Düşük Yapılar: Yatay mimaride binalar genellikle düşük katlıdır. Bu, gökyüzüne doğru uzanan yüksek binaların aksine, çevreyle daha uyumlu ve insani ölçekli bir yaklaşımı temsil eder.

Geniş Açık Alanlar: Yapılar arasında geniş açık alanların olması, yatay mimarinin bir diğer önemli özelliğidir. Bu alanlar, insanların doğal çevreyle etkileşimini teşvik eder ve sosyal etkileşim için alanlar sağlar.

Doğal Çevreyle Bütünleşme: Yatay mimari, yapıların doğal çevreyle uyum içinde olmasını vurgular. Bu, binaların çevreyle bütünleşik şekilde tasarlanması, doğal manzaraların ve yeşil alanların korunması anlamına gelir.

Sürdürülebilirlik: Yatay mimari sıklıkla sürdürülebilirlik ilkeleriyle ilişkilendirilir. Düşük yapılar enerji verimliliği sağlayabilir ve doğal ışıklandırma ile havalandırmayı kolaylaştırabilir.

Topluluk Odaklı Tasarım: Yatay mimari, toplulukların ihtiyaçlarına ve sosyal etkileşime odaklanır. Yapıların düzenlenişi, insanların bir araya gelmesini ve topluluk oluşturmasını teşvik edebilir.

Estetik ve Tasarım: Yatay mimari, genellikle estetik ve minimalist tasarımlarla ilişkilendirilir. Düz çizgiler, geniş pencereler ve doğal malzemeler bu yaklaşımın tipik özellikleridir.

Bu mimari yaklaşım, özellikle kentsel yoğunluğun düşük olduğu alanlarda veya doğal çevreyle uyum içinde yapılar oluşturmak isteyen projelerde tercih edilir. Yatay mimari, aynı zamanda bireylerin refahını ve yaşam kalitesini artırmayı hedefler.

Yorum yapın